Z İ R A A T F A K Ü L T E S İ
T A R I M T E K N O L O J İ L E R İ
A R-G E V E E Ğ İ T İ M
M E R K E Z İ
Tasarımım Ankara/Hallaçlı Köyünde seçilen bir arazide yer almaktadır. Seçili arazinin yanında bir cami, yemek evi, misafir evi ve dere bulunmaktadır.
Hallaçlı Köyü‘ndeki insanlarla konuştuğumuzda geçim kaynaklarının, köyde su olmadığı için hayvancılık ya da susuz tarım olduğunu söylediler. Ben de köyün bu durumunu göz önünde bulundurarak susuz tarım üzerine projemi geliştirmeyi düşündüm. Senaryomda, başta Hallaçlı köyü olmak üzere; çevre köylere susuz tarım ile ilgili dersler verilecek ve tarım teknolojileri ile ilgili çalışmalar yapılacak. Bunların sonucunda, susuz tarım yöntemleri kullanılarak ürünler yetiştirilecek.
Susuz tarım yöntemleri ile ilgili yaptığım araştırmalarım sonucunda ‘’Hügelkültür’’ yöntemini projemde kullandım. Hügelkültür, çürümüş ağaçların, ahşapların ve çalıların kullanılarak yapıldığı tepeciklerdir. Kullanım alanlarına göre düz olarak da kullanılabilir. Bu yönemde kullanılan ağaç ve çalılar zamanla toprağı zenginleştirir. Yetişecek bitkiler su ve gübre istemez. Bu yöntemi peyzajda da kullandım. Böylece buraya gelen insanlar Hügelkültür tepeciklerini görebileceklerdi.
‘’Dönüşüm’’, ‘’Sosyalleşme’’ ve ‘’Organik’’ kelimeleri benim tasarıma yön veren kelimelerdir. Tasarımımı yaparken öncelikle gerekli mekanları belirledim. Bu mekanlar, tarım uygulamalarının yapılacağı bir sera; araştırmaların ve uygulamalı eğitimlerin yapılacağı laboratuvarlar, teorik dersler için sınıflar, kafe, satış alanı ve çok amaçlı salondu. Susuz tarım için kullandığım sera tüm mekanlara dönüşsün istedim ve diğer mekanlar ile serayı birleştirdim. Böylece sera laboratuvarlara, sınıfa, kafeye ve çok amaçlı salona dönüştü. Sonrasında tasarımımın köy ile bağlantısını kurmak adına köy meydanına, camiye ve yemek evine ulaşımını sağlayacak aksları belirledim ve tasarımımı bu doğrultularda geliştirdim.
rumeysa taşkaya