Yaylabağ'ın sorunlarınını: su sorunu, eski tarım tekniklerini kullanma, toplanma alanı eksikliği, bol güneş almasına rağmen güneşten fayda elde etmemek olarak tanımlayabiliriz. Bu sorunların çözüm yöntemlerini araştırırken karşıma 16 litre ile istenilen her şeyin yetiştirildiği 'eco-box' ve Ankara bölgesindeki güneş panelleri için %38 olan eğim karşıma çıktı.

​

Kullanıcılarım ise bunlar ışığında tarım sorunları için halkla bilgi paylaşımı yapacak ziraat mühendisi, yenilenebilir enerji kaynakları açısından halka bilgi verecek enerji sistemleri mühendisi olan iki kız kardeş.

​

Verdiğim öneriler bize verilen doğa koşullarını en iyi şekilde değerlendirmekse yapacağım tasarımda da bu anlayışı benimsemeye karar verdim. Böylece bana verilen araziyi en az ölçüde değiştirerek koruma fikrini uyguladım.

Bunu yaparken zaman zaman meydanlaşan ana yürüyüş platformunu ve ona takılan zemine oturan sera ve ahşap platformlarla yükseltilmiş kütlelerden oluşturdum.

​

Ahşap platformlar hangi yönden gelinirse gelinsin öncelikli olarak ana yapılar olarak adlandırdığım konut, tarım ve teknoloji atölyesi, 'eco-box' serasına ulaşım sağlamasını amaçladım. Bu kütleler dışında ağaç seraları, su deposu, tahıl deposu bulunuyor.

​

Konut, tahıl deposu ve tarım atölyesi çatıları eğimli ve üstlerinde güneş panelleri bulunuyor. Arazim iki yol arasında ve kot farkı 7 metre. Arazinin yanından çıkan yol +1 kotundan tekrar araziye bağlanıyor. Güney yönünde manzara bulunuyor. Bende bu özellikten faydalanmaya özen göstererek platformda güney yönünde çıkma yaptım. Buraya gelen engelliler rampa ve açık asansör sistemi ile ulaşım sağlanıyor. Tarım atölyesi bilgi paylaşımının olduğu bir sınıf alanını andırırken teknoloji atölyesi stüdyo ortamını andırıyor. Dışarının yoğunluğundan tamamen kopmadan misafir ağırlayacağımız iki katlı minimal bir konut tasarladım.